Difteri
Difteri (Kuşpalazı) Hastalığı
Difteri, Corynebacterium diphtheriae adlı mikroorganizmanın boğaz, burun,göz ve deriye yerleşmesiyle ortaya çıkan ciddi sonuçlara, ölümlere yol açabilen bir hastalıktır.Kişiler hastalığı geçirseler bile vücut tam koruyucu cevap oluşturmadığı için tekrar hastalanma riskleri mevcuttur. Bu nedenle sadece sağlıklı kişilerin değil hastaların da hastalık sonrasında aşılanmaları mutlaka gerekmektedir.
Farengeal (Yutak)ve Tonsiller (Bademcik) Difterinin Klinik Belirtileri Nelerdir?
Difterinin en sık tuttuğu bölge yutak ve bademciklerdir. Başlangıç belirtileri halsizlik, iştahsızlık, boğaz ağrısı ve hafif ateştir. 2-3 gün içinde bademciklerde küçük bir yama tarzından yumuşak damağın çoğunu kaplayabilen boyuta kadar ilerleyebilen gri-beyaz renkli bir membran (katman/zar) oluşur. Bu zar yeşil renge, eğer kanama olduysa da siyah renge dönebilir. Hatta bu oluşumlar solunum yolu tıkanmasına sebep olabilir.
Difteri (Kuşpalazı) Hastalığının Nasıl Bulaşır?
Halk arasında kuşpalazı olarak bilinen enfeksiyonun bulaşmasında hastalar ve taşıyıcılar rol oynamaktadır. Hasta bireyler bakteriyi, öksürürken, hapşırırken ya da konuşurken oluşturdukları damlacıklar aracılığı ile doğrudan ya da sekresyonları ile kirlenmiş eşyaları ile dolaylı olarak çevreye yayabilirler. Bazı kişiler solunum yollarında bu hastalık etkenini herhangi bir belirti göstermeden taşıyabilirler. Bu kişiler de hastalar gibi bakterinin bulaşmasında risk yaratırlar. Difteri etkeni ile karşılaşmamış veya aşılanmamış kişiler her yaşta hastalığa yakalanabilirler.
Tedavi edilmemiş hastalar genellikle 2-3 hafta boyunca bulaştırıcı (infeksiyöz) olurlar ve bulaştırıcılık genellikle antibiyotik tedavisi başlandıktan sonraki 24 saat içinde sona erer. Antibiyotik verilmezse nadiren 4 haftayı da geçebilir.
Difteri (Kuşpalazı) Hastalığında Tedavisi Nasıldır?
Difteri tedavisinde kişiler, diğer hasta ve sağlıklı kişilerden ayrılarak önce boğaz kültürleri ve tetkik için kanları alınır sonra antitoksin ve antibiyotik tedavisi başlanır. Hastalar hastalığı geçirse bile hastaneden çıkmadan önce muhakkak aşı uygulanır ve aşı her 10 yılda bir tekrarlanmalıdır.
Ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte ölüm % 20’lere kadar çıkabilir. Salgınlarda ise ölüm daha yüksektir; her üç kişiden biri kaybedilebilir.
Difteri Aşısı
- Yetişkinlerde uygun aralıklarla yapılmış 3 doz veya bebeklerde karma aşı içinde yapılan 4 doz difteri aşısı ile % 95’ten fazla koruyuculuk sağlanır. Difteri aşısının klinik etkinliği %97 olarak tahmin edilmektedir.
- Yetişkinlerde uygun aralıklarla yapılmış 3 doz veya bebeklerde beşli karma aşı içinde yapılan 4 doz difteri aşısı ile % 95’ten fazla koruyuculuk sağlanır. Difteri aşısının klinik etkinliği % 97 olarak tahmin edilmektedir.
- Difteri aşısı 5’li karma aşı (DaBT-İPA-Hib) şeklinde 2,4,6. aylarda ve 18. ayda uygulanmaktadır.
- Takvimimizde, (1 Temmuz 2016 tarihinde doğanlardan başlamak üzere) 48. ayda dörtlü karma aşı (DaBT-İPA) şeklinde pekiştirme dozu yer almaktadır. 1 Temmuz 2016 tarihinden önce doğmuş ve halen ilköğretime başlamamış olan çocukların DaBT-İPA pekiştirme dozu ise 2020-2021, 2021-2022 ve 2022-2023 eğitim ve öğretim dönemlerinde okul aşılamaları şeklinde uygulanacaktır.
- 13. yaşında (156. ay) da erişkin tip difteri-tetanoz (Td) aşısı olarak ayrı bir pekiştirme dozu uygulaması devam etmektedir.
Aşı veya aşı içeriklerine karşı ciddi alerjik reaksiyon (anaflaksi) öyküsü olanlara tekrar difteri aşısı yapılmamalıdır. Orta veya ağır akut hastalığı olanlarda aşı ertelenmelidir. Ancak hafif hastalıkta aşı yapılabilir. Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar ve gebeler difteri aşısı olabilirler.
Aşı Yan Etkiler Nelerdir?
Yaygın allerjik deri döküntüsü, ciddi allerjik reaksyon (anafilaksi) veya sinir sisteminiyle ilgili ciddi sistemik yan etkiler, difteri aşısı uygulanmasından sonra ender olarak bildirilmiştir. İçinde difteri aşısının da bulunduğu çoklu aşıların sonrasında görüldüğü bildirilen en sık yan etkiler bölgesel reaksiyonlardır ve genellikle hassasiyet ile birlikte olan veya olmayan deride sertlik (endurasyon) şeklindedir. Bölgesel yan etkiler genellikle tedavi gerektirmeden iyileşir. Ateş ve diğer vücudun bütününü etkileyen yan etkiler sık görülmez.