Leichmaniasis (Şark Çıbanı)
Halk arasında şark çıbanı olarak bilinen leishmaniasis (layşmanyaz) hastalığı, dişi tatarcık sineğinden (dişi sivrisinek) bulaşmaktadır. Enfekte yani paraziti taşıyan insan ve hayvanlardan kan emen sinek bunu sağlıklı insanlara bulaştırır.
Şark Çıbanı Nedir?
Halk arasında şark çıbanı olarak bilinen leishmaniasis (layşmanyaz) hastalığı, dişi tatarcık sineğinden (dişi sivrisinek) bulaşmaktadır. Enfekte yani paraziti taşıyan insan ve hayvanlardan kan emen sinek bunu sağlıklı insanlara bulaştırır. Ülkemizde en çok Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde görülmesine karşın son yıllarda göçlerin artışıyla hemen her bölgede karşımıza çıkabilmektedir. Tatarcık sineğinin ısırmasının yanı sıra cinsel ilişki ile kan nakli ile ve plasenta yoluyla da bulaşabilmektedir.
Şark çıbanının farklı formları mevcuttur. Tatarcık sineğinin ısırmasının yanı sıra ;cinsel ilişki ile, kan nakli ile ve plasenta yoluyla da bulaş söz konusu olabilmektedir. Şark çıbanı öldürücü bir hastalık değildir. Ancak tedavi edilmediği zaman ömür boyu kalıcı yara izleri bırakabilmektedir. Bu nedenle mutlaka doktora başvurup tedavi olunmalıdır. Deri leishmaniasisi/ şark çıbanı; deri ve mukozaları etkiler. %90 oranında akut formdadır. Kuru (kentsel) ve ıslak (kırsal) tip olarak 2 formu vardır.
Kuru Tip Şark Çıbanı
Leishmania paraziti taşıyan dişi tatarcık sineğinin ısırığın ardından 2 ay-1 yıl sonra deride kızarıklıklar şeklinde başlar. Oluşan kırmızı kabarıklık 6 ay içinde büyür ve ortası yara halini alır. Yaranın üstü zor kalkan bir kabuk ile kaplıdır. Yaranın içinde bol parazit bulunur. Aynı anda birden fazla ısırmada çoğul lezyon gelişebilir. Özellikle giysinin kapatmadığı yerler de gözlenen yara ortalama 1 yıl içinde iyileşir.
Islak tip Çıbanı
Leishmania paraziti taşıyan dişi tatarcığın kan emdiği yerde büyük sivilce benzeri kızarıklık oluşur. Çevresinde kabarıklıklar vardır ve kısa sürede büyüyerek yara halini alır. Sert ve ağrılıdır. Komşu bölgelerde lenf bezleri büyüyebilir. 2-6 ay içinde iyileşir ancak iz bırakabilir. Kırsal tip yani yaş tip kuru tipe göre daha hızlı bir ilerleme gösterir, meydana getirdiği yara daha büyük olma eğilimindedir. İz bırakma olasılığı daha yüksektir.
Kronik Tip Çıbanı
Kronik tipte ise belirtiler yıllarca iyileşmeden genişleyerek devam eder. Bu hastalarda leismania tanısı akla gelmediği için genellikle başka tanı ve tedaviler alırlar.
Şark Çıbanı Tanısı Nasıl Konur?
Leishmaniasis’te kesin tanıya, lezyon kenarından alınan serözitenin ya da deri biyopsi materyelinin çeşitli boyalarla boyanarak incelenmesiyle konur.
Şark Çıbanı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Şark çıbanı ölümcül bir hastalık değildir. Tedavi edilmediği zaman genellikle 1-2 yıl içinde iz bırakarak iyileşir. Bu sebeple ‘yıl çıbanı’ olarak da adlandırılır. Tedavisi için kullanılan ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından yurtdışından getirtilmektedir. Erken tanı ile iz kalma riski azalır. Tedaviye lezyonun büyüklüğüne, sayısına, hastanın yaşına ve bağışıklık durumuna göre karar verilir. İlaçlar sistemik olarak veya yaranın içine iğne ile uygulanabilir. Çoğunlukla belli aralıklarla birkaç seans uygulama yapılır. Yara kabuklu hale geldikten sonra tedaviye rağmen iz kalabilmektedir.
Korunmak için öncelikle hastalığı taşıyan insan ve hayvanlar tespit edilip, tedavi edilmelidir. Sinek genellikle geceleri kan emdiği için hastalığın yoğun görüldüğü bölgelerde geceleri vücudu örten kıyafetler kullanmak, açıkta kalan yerlere koruyucu kremler sürmek, açık havada yatılacaksa cibinlik gibi koruyucular kullanmak faydalı olacaktır.
bakteriyel hastalıklar, Enfeksiyon Hastalıkları, Hayvanlardan insanlara bulaşan bakteriyel hastalıklar, Leichmaniasis, Prof. Dr. Canan Ağalar, Şark Çıbanı
Leptospirosis
Leptospiroz Nedir?
Leptospiroz, Leptospira adı verilen spiral şekilli bakterilerin sebep olduğu bir enfeksiyondur. Hastalık hiç belirti vermeyebilir; baş ağrıları, kas ağrıları ve ateş gibi hafif belirtiler verebilir ya da akciğerlerde kanama veya menenjit gibi ciddi belirtiler görülebilir. Enfeksiyon, kişinin renginde sararmaya, böbrek yetmezliğine ve kanamaya yol açarsa, ortaya çıkan hastalık Weil hastalığı olarak adlandırılır. Akciğerlerde çok fazla miktarda kanamaya sebep olursa ağır pulmoner hemoraji sendromu adı verilir.
Sebepleri Ve Teşhis
Leptospira’nın 13’e varan sayıda genetik türü insanlarda hastalığa yol açabilir. Hem vahşi hem de evcil hayvanlar aracılığıyla yayılır. Kemiriciler hastalığı en fazla bulaştıran hayvanlardır. Çoğunlukla deri, göz, ağız ve burundaki çatlaklara hayvan idrarının ya da hayvan idrarı içeren su ya da toprağın teması yoluyla bulaşır. Gelişmekte olan ülkelerde hastalığın en yaygın görüldüğü kişiler çiftçiler ve şehirlerde yaşayan yoksullardır. Gelişmiş ülkelerde ise, hastalığa en çok yakalanan kişiler, dünyanın sıcak ve nemli bölgelerinde açık hava etkinliklerine katılanlardır. Hastalığın teşhisi tipik olarak bakterilere karşı ortaya çıkan antikorların araştırılması ya da kanda hastalığa yol açan bakterinin DNA’sının bulunmasıyla konulur.
Korunma Ve Tedavi
Hastalıktan korunmak için, enfekte olma potansiyeli taşıyan hayvanlarla çalışırken teması önleyecek koruyucu teçhizat kullanılabilir, bu temasın ardından bu teçhizat yıkanabilir ve insanların yaşadığı ve çalıştığı alanlardaki kemirici sayısı azaltılabilir. Seyahat edenlerde enfeksiyonu önlemek amacıyla kullanılan ve bir antibiyotik olan doksisiklinin faydası kesin olarak ortaya konulamamıştır. Belli Leptospira tipleri için hayvan aşıları mevcuttur ve bunlar hastalığın insanlara bulaşma riskini azaltabilir. Enfekte olunması halinde tedavi doksisiklin, penisilin ya da seftriakzon gibi antibiyotiklerle yapılır. Tedavi olunsa bile, Weil hastalığı ve ağır pulmoner hemoraji sendromu sırasıyla %10 ve %50’yi aşan oranlarda ölümle sonuçlanır.
Epidemiyoloji
Her sene yedi ila on milyon insanın leptospiroz enfeksiyonuna yakalandığı tahmin edilmektedir. Bunun neden olduğu ölüm vakası sayısı kesin olarak bilinmemektedir. Bu hastalık en çok dünyanın tropikal kuşağında görülmekle birlikte her yerde ortaya çıkabilir. Gelişmekte olan ülkelerin yoğun yerleşimli fakir mahallelerinde salgınlar meydana gelebilir. Hastalık ilk olarak 1886 yılında Weil tarafından Almanya’da tanımlanmıştır.Enfekte olan hayvanlarda hiç belirti görülmeyebilir ya da hafif veya şiddetli belirtiler ortaya çıkabilir. Belirtiler hayvanın türüne göre değişkenlik gösterebilir.Bazı hayvanlarda, Leptospira üreme kanalında yaşar ve çiftleşme sırasında hastalığın bulaşmasına yol açabilir.